3 Kasım 2009 Salı

KURTULMUŞ HAYATLAR

Arkadaşlar selam,
Bir süredir Trabzon Gazeteleri'nden İlkhaber Gazetesi'nde salı günleri 3. sayfada yazı yazmaktayım. Kendime ait köşede gündemi takip etmeye çalışıyorum. 10 Ekim toplantımızı gazetem haber yapmak istedi. Ancak resim derlemek, seçmek başlı başına bir iş olduğundan ve de yeri sınırlı olacağından epeydir aklımda olan bir şeyi Sevgili Nur'un da talebi üzerine gerçekleştirdim. Arkadaşlık ve toplantımız konulu son yazımı sizlere de buradan arz etmek istiyorum.

Sevgilerimle,
Gürol




KURTULMUŞ HAYATLAR

- Yarın matematik yazılım var. Son konuyu iyi anlamamıştım. Moralim çok bozuk..
- Bizim sınıfın da fizik sınavı var. Biz matematiği haftaya olacağız.
- OOff of öbür gün de biyoloji var. Bu ne yaa.. Hepsi bu haftaya denk geldi. Charlie’nin Melekleri dizisini yine seyredemeyeceğim. Zaten Dallas’ı da kaçırmıştım.
- Bu cumartesi basketbol antrenmanın var mı?
- Var. Sizin futbol ne zaman?
- Pazar günü. Fırındaki peynirli kuyruğu çok uzun değilse geç kalmam herhalde.. Akşam üstü de mahalle maçım var. Pazartesi de kimya sınavı.. Üstelik konu da redoks.
- Saçım uzamış nöbetçi öğretmenimiz sabah okula almadı beni. Ama iyi oldu, coğrafya sözlüsünden kurtulmuş oldum.
- Yaa. Saçımı örmediğim için benim de numaram alındı. Yarın sildireceğim.
Bu karşılıklı konuşmalara eminim bir yerlerden aşinasınızdır. Hayır hayır çocuklarımızın okul konuşmaları değil bunlar. Yaklaşık 30 sene önce Trabzon Lisesi’nin sınıflarında, koridorlarında veya bahçesindeki konuşmalar bunlar. Ne kadar çok bu güne benziyor değil mi?
Güzel bir kuşaktır bu kuşak.
Şanslıdır; Eskiyi bilir. Tanır, hatırlar. Değer bilir, değer verir. Tüketmez. Üretir.
Şanssızdır. Demokrasinin kesintiye uğradığı bir dönemde gençlikleri de kesintiye uğramıştır. Ergenlik çağlarının o dizginlenemez heyecanı yasaklı dönemlerde körelmiştir. İlgi alanları daraltılmıştır. Sonrasın da gelen çılgın tüketim dalgası bugün hayattan beklentileri ne yazık ki dağlarla yarıştırmaktadır. Tüketimin o acımasız çarkları her şeyi öğütmeye devam ediyor. Kültürü, arkadaşlığı, dostluğu her şeyden önemlisi benliği tüketiyor bu dalga. Çıkarlar hele hele maddi çıkarlar liderliği hiçbir şeye kaptırmadan gününü gün ediyor.
Günümüzün çıkarcı maddi dünyasında 30 yıl öncesinin bu kuşağı sapasağlam, dimdik ayakta duruyor.
Bu nedir bilir misiniz?
Bu bir köprüdür. Bu bir köprü kuşaktır.
Orta yaşlara dayanılan bu günlerde bu kuşak geçmişin bu güzel günlerini, davranışlarını, arkadaşlıklarını hatta geleneklerini hiçbir kişisel kaygı gütmeksizin sadece güzel ve yaşanabilir bir dünya için kendi gücünce günümüz kuşağına aktarıyor. Üretmeye devam ediyor. Bütün egolarından arınmış bir kuşak olarak, arkadaşlık üretmeye devam ediyor. Değer veriyor. İçlerindeki çocuksu yan sürekli aktif. Hepsi her an genç. Çocuklarını da olabildiğince aynı ruh ile yetiştirmeye çalışıyor. Okullarına sahip çıkıyor. Öğretmenlerine sahip çıkıyor. Ulaşabildiği her öğretmeni ile her an haberleşiyor, onların o cefalı emeklerinin karşılığını en azından bir tatlı tebessüm ile, arayıp sorarak, oturup konuşarak vermeye çalışıyor.
Ama bir şey var ki o burada nasıl anlatılır?, Bu sınırlı satırlarda nasıl ifade edilir? Üstelik satırlarımızın da sonundayız. Ama finaller güzeldir. Güzel bir finalle bitirelim;
Bu güzel kuşağın temsilcilerinden iki sınıf, Trabzon Lisesi’nin 1979 girişli 1982 mezunu 6 Fen K ve 6 Fen H şubeleri yaklaşık 6 yıl önce periyodik olarak buluşma kararı almışlardı. Zaman içinde diğer şubelerden mezunların da katılımları ile bu arkadaşlık köprüsü güçlendi. En son bu yıl 10 Ekim tarihinde İstanbul’ da bir araya geldiler. Arkadaşlık ve dostluklarının köklerini suladılar. Özel veya resmi çeşitli mesleklerden 100 kişinin üstünde bir grup 30 yıl öncesinin anılarını o yılları yaşarmışcasına canlandırdılar. Liselerini ve bütün hocalarını saygıyla andılar. Günümüzün olgun orta yaş kuşağı o günlerin liseli gençleri oluverdi yine… Ve yine sanki ilk kez bir araya geliyormuş gibi herkes heyecanlı herkes kıpır kıpır bolca eğlendi.
Bu gençler gelecek yıl Trabzon’da köklerini sulayacaklar inşaallah. Daha heyecanlı, daha coşkulu olacak bu sulama, üstelik hocalarla taçlanacak.
Peki kimdir bu kuşaktaki genç ruhlar?
Kim olacak ?, Onlar hayatımı paylaştığım benim canım arkadaşlarımdır. Onlarsız hayatın tatsızlaşacağı, sadece gözlerimizin içine bakarak dahi birbirimizi anlayabildiğimiz biricik, güzel arkadaşlarım, kardeşlerimdir onlar.

Gürol USTAÖMEROĞLU

1 yorum:

Trabzon Lisesi 1982 dedi ki...

Redoks u tamamen unutmuş hafızama hatırlattın pess.
Evet haklısın büyük bir gayretle ama aynı oranda zevk ve şevkle bu arkadaşlığımızın tadını çıkardığımız toplantılarda bir araya geliyoruz. Herkese gerçekten tavsiye ediyoruz.
Bir yıl bizim için sanki bir ders süresi,tenefüs lerde her yıl yaptığımız toplantılar...

Güzel bir yazıydı gürolcum eline sağlık..nur